Üzerinde yoğun bir iş gününün ardından, bir reklam ajansında çalışan Lucy Blaze ve Nicole Aniston, işleri gereği geç saatlerde kalmışlardı. Gülüşmeler ve şarkı sözleri, her anın tadını çıkarmalarına yardımcı oluyordu. Ancak bu gece sıradan bir akşam olmaktan çok uzaktı. Lucy, gözlerini Nicole’un büyük göğüslerine dikerken içindeki kıvılcım büyümeye başladı. “Eğer ben de bu işin bir parçası olsaydım, harika olurdu,” dedi cesurca. Bu basit cümle aslında aralarındaki gerilimi artırmanın ilk adımıydı. Nicole ise gülerek yanıtladı: “Bunu yapalım o zaman! Neden bekliyoruz ki?” O anda ikisi de neyin peşinde olduklarını biliyorlardı; tutku dolu bir fantezinin içine dalmanın zamanı gelmişti. Lucy’nin cesareti, Nicole’un da kendi arzularını kabullenmesine olanak sağladı. Gözleri birbirine kenetlendiğinde aralarındaki bağ daha da güçlendi. Nicole’un vücut hatlarının her detayını incelediğinde, kendini kaybetmenin eşiğindeydi. “O göğüslerin gerçek değeriyle oynayabilirim!” diyerek onun büyüklüğünü duyumsadı. Gerçekten de iki kadın arasındaki cinsellik, uzun zamandır beklenen o heyecan verici patlamayı yaratmaya başlamıştı. Nicole’un şehvet dolu ifadesi ve kendi bedenine güveni, ortamın sıcaklığını daha da arttırdı. “Gel buraya,” sözleri havada yankılanırken, hiç çekinmeden göğüslerini öne çıkarttı ve Lucy’nin parmaklarıyla buluştu. Daha fazlasını istiyorlar ve bu istek giderek tırmanıyordu. Işıldayan derilerinin arasında geçen zamanın durmasını diliyorlardı. Birbirlerine karşı hissettikleri cinsellik her geçen saniyede derinleşirken, duydukları sesler – “Oh, Tanrım,” gibi iniltiler – odanın içinde yankılanıyordu. İçlerindeki ateş alevlenip yükselirken, düşünceleri sadece birbirlerine odaklanmıştı. Olayların akışı onları sürüklerken, rüya gibi bir dünyada kaybolmuş gibiydiler. Aralarında oluşan bağ artık yalnızca fiziksel değil; aynı zamanda ruhsal bir birliktelikti. Sonunda başarı ile açığa çıkan tutkuları arasında sayısız zevk dolu an yaşandı ve hepsi nihayet tatmin oldu. Güzel anılarla dolan kalpleri geri dönmek için sakince birbirlerine sarıldıklarında; gecenin başından beri süren enerjinin hala teneffüs edilebilecek kadar canlı olduğunu biliyorlardı.