Göz alıcı bir yaz akşamıydı. Şehirdeki yoğunluktan uzak, sakin bir sahil kenarında buluşmuştuk. Genç modelimle geçireceğim bu anlar, ruhumu sarhoş edecek kadar özel olacaktı. Nazik rüzgarın tenimizin üzerinde dans ettiği o anlarda, gözlerimiz birbirine kenetlendi. İlk başta hafif bir gerginlik vardı; aramızdaki çekim gücü tahmin edilemeyecek kadar büyüktü. O, Asya’nın güzellikleriyle dolu bir dünya gibiydi: gözleri derin okyanusların yeşilliğinde kaybolmuş, gülüşü ise güneşin sıcak ışıklarını taşıyordu. Sohbet ederken, aramızda oluşan elektrikli atmosfer yavaşça yükselmeye başladı. Konuştukça hissettiklerimiz daha da güçleniyordu; sıradan kelimeler bile tutku dolu bir diyaloga dönüşüyordu. Zamanla her şey daha da yoğunlaştı. Kıyafetlerimizin katmanları arasındaki mesafe eridikçe, içimdeki ateş de harlandı. Aşkın ve arzunun sınırlarını zorlamak için sabırsızlanıyordum; ona olan hayranlığım kalbimi hızlandırıyordu. Aniden, birbirimize doğru çekilirken gözlerindeki yoğun bakış beni etkisi altına aldı ve duramadım. O an, kıskıvrak yakalandığımız anlardan biri haline geldi. Sadece fiziksel değil, ruhsal olarak da birbirimize bağlıydık; hayal gücümüz sınırsızdı ve her şey mümkün görünüyordu. Kendi cennetinizi yaratmak için hazır olduğunuzda yaşanan zevk dolu anlar paha biçilmezdi. Sonunda gecenin karanlığına dalarak tutkularımızın doruk noktasına ulaştık. Zaman adeta durdu; duyularımız açıldı ve sadece birbirimize odaklandık. Bu deneyim bizi derinden etkiledi ve kalplerimizi birbirine bağladı. Birlikte geçirdiğimiz bu özel anların ardından sahilde yürüyüş yaparken duyduğum minik mutluluk tuhaf bir nebze de olsa sona ermedi. Gülümseyerek onun yüzüne baktığımda, tüm geceyi sürekli hatırlayacağımızı biliyordum. Aramızdaki bağ asla silinmeyecek kadar güçlüydü; hayatım boyunca unutamayacağım bir hikaye yazılmıştı artık…
